Tarih: 12 Agustos 2008
Yer: Saglik Mahallesi / Tekirdag
Sabah erkenden ciktim dayimlardan, aksam kuzenimle 8er Efes icip, askerdeki kuzenimle(onun abisi oluyo) gecirdigimiz güzel günleri yad etmistik, dertlesmistik. Cok gec yattigimiz icin zor kalkmistim, normal sartlarda sittin sene kalkamazdim fakat o gün beni heyecanlandiran farkli bisey vardi. Bir gün sonra oynanicak Galatasaray - Steaua Bükres macina gidecektim Ali Sami Yen´e. Kuzenim haliyle uyanamadi, ben koyuldum yola. Saglik Mahallesinde Kamil Koc´un bürosuna girdim ve "Istanbula nasil gidebilirim?" diye sordum. "5 dakkaya araba geliyo gec otur kardes" dedi, "peki" dedim ve disariya ciktim. Hava günlük güneslikti(haliyle agustos ayi) ama henüz sabahin 9´u oldugu icin cok sicak degildi. Corlu ile Silivri arasi calisan Doblo arabalar oluyo, onlardan birine binip Silivriye, Silivri´den Istanbul otobüsüne atlicaktim. Doblo geldi, bindim. Benim haricimde arkaya 2 bayan daha bindi, ciktik yola.
Soför uzun boylu, sismanca, hafif esmer, babacan tipli bi adamdi. Yolda giderken agresif tavirlari ile dikkat cekiyo, müsterileri korkutuyodu(uykusuzluktan korkacak takatim bile yoktu). Bi ara kafasini camdan cikarip öndeki arabaya gösterge parmagi ile tehdit etme isaretini yapti(tribünlerde görmeye alisik oldugumuzdan), onu cok iyi hatirliyorum. 5-10 dk. icinde Corlu´ya vardik. Durakta durduk, soför asagiya indi ve sokagin ortasinda bagirarak müsteri toplamaya calisti. Aslinda 1 sene boyunca türkiyede yasamamis olsam yadirgardim bu olayi, ama güzel ülkemin ilginc olaylarina alismis olsam gerek, cok dogal gelmisti bana. Bekledik. Hic müsteri bulamayinca bizim abi kabadayi edasiyla agresif agresfi arabaya yaklasti ve bindi. "kusura bakmayin sizi beklettim" dedi nazikce. "Estagfrullah abi" dedim ve tekrar yola ciktik silivriye dogru.
Yolda gayet sakin bi sekilde seyir ediyorduk ki tam müsteri almak icin bir duraga yanasirken farkli bir sirketten olan Doblo önümüze kirdi ve bizden önce girdi duraga, saka maka az daha kaza yapiyoduk. Fakat hayatinda yaptigi en büyük hatalardan birini yaptiginin farkinda degildi önümüze kiran denyo. Bizim abi basladi bagirmaya. Bagiriyordu ama orda durmadi, devam etti. Kismet o ya, birdahaki isik kirmiziydi. Diger Doblo da isikta yanimizda durdu. Bizim Soför kafasini camdan cikarip "Laaaaaaayn, Serefsizligin Alemi yok yavsak. Ben böyle bisey görmedim ya. Al lan bütün müsteriler senin olsun, al benim müsterileri de veriyorum hadi, serefsiz!" diye bagirdi. Diger soför daha ciliz, tahminen 45 yaslarinda bi adamcagizdi. O da camini acti ve biseyler diyecekti ki soförümüz izin vermedi, devam etti sallamaya. Öndeki arabalardan millet camlarini acmis kafalarini cikarmis, arkaya bakiyolardi. "Tamam abi bosver, sakin ol" dedim. Sabah sabah kavga iyi gelmis, uykum iyice acilmisti. "Görmüyomusun kardes" dedi, "serefsiz önümüze kirdi, az daha kavga ediyoduk. Ya sen söyle, var mi böyle bi serefsizlik?" dedi. "haklisin abi" dedim ve yolumuzun 1-2 dk. diger Dobloyla ayni oldugu icin karsilikli küfürlesmeler ve abimizin sinir krizleriyle gecirdik.
Arkadaki iki bayan iyiden iyiye sinmislerdi, "sesleri cikmiyo lan bunlarin" diye düsünürken ciliz bir ses ile "müsait bir yerde" dedi bayanlardan biri. Araba durdu. Bayanlar indi. Soför "Ablacigim kusura bakmayin, ben her zaman böyle agresif degilimdir ama görüyosunuz serefsizleri, ekmek parasi icin yapiyoruz. Ne yapalim? Hakkinizi helal edin" dedi. Kadinlari birakip, yola koyulduk.
Basbasa kaldik ve ben abinin agresif tavirlarina gülmeye basladim. Dedim ki "Abi ben maca gidiyorum, sende de tam tribüncü tipi var, gel seni de götüreyim maca". Harbiden tam bir tribüncü tipi vardi abide(artik tribüncü tipi nasil oluyosa) "oooo Galatasaraylisin demek?" dedi ve ortam birden degisiverdi. Megersem abi yillarini Galatasaray Kapalisina vermis biriymis. "önceden cok kovalardim, ama artik is güc. görüyosun halimizi" dedi. "tribünde en cok arkadasim bjk tribünündedir dedi, onlarla geceleme dönemlerinde catisiyodum, mactan sonra hicbir sey olmamis gibi tekrar arkadasligimiza devam ediyoduk. saclarimi kazitsam kafamin mayin tarlasi gibi oldugunu görürdün" dedi. Gercekten bu tesadüften etkilenmis, ne diyecegimi, ne soracagimi sasirmistim. "Yilmazlar, Sebahattinler bu isin hakkini veriyolar" dedi. "peki artik maclara gitmiyomusun" diye sordugumda "artik slk slk gidemiyorum ama her sene icerde disarda kacirmadigim bir mac var" dedi ve söyle devam etti "Fenerbahce maclari! Sevmiyorum, nefret ediyorum ibnelerden! Bak bütün fenerlileri incele, karakterinde illa bir yavsaklik göreceksin. Babam fenerli olsun, babamin a.qq" dedii ve ben iptal oldum.
Silivriye kadar Tribün konustuk, Tribünün tozunu yuttugu belli oluyodu her halinden, her lafindan. Hangi Semtten oldugunu sordum. "Gültepe" dedi. Ismini sordum. Ve ismini söyledi, cok iyi hatirliyorum söyledigini. Söyledigini hatirliyorum da, ne söyledigini de hatirlasam Baslikta yazacaktim. Silivri otogarina geldigimizde ben indim ve "iyi günler abi, tanistigima memnun oldum. hayirli isler" dedim. o da "basarilar, koyun su ibnelere" dedi. koyamadik orasi ayri
Fenerli'yim,ibre değilim,yavşak değilim :D
YanıtlaSilYazı güzel olmuş :)
KUZEN SEN SU SÖFÖRÜN İSMİNİ Bİ HATIRLA BAKİİM...KİM YAVSAK KİM İBNE GÖSTERİİM BEN ONA... :D :D:D KAL SAĞLICAKLA...
YanıtlaSil