2 Kas 2009

1860 Münih - Schalke 04 Genis Tribün Özeti

Daha önce de demistim uzun uzun yazarim diye. Zamanim yoktu yazamadim. Haaa simdi de cok yok aslinda ama okuyucular sabirsiz ne yapayim yani? Mail bombardimanina tuttular son 4-5 gündür. Kiramadim sizleri yavru kuslarim.

Evet, eski bir sinif arkadasim cagirdi beni bu maca, kendisi fanatik Schalke 04´lü. Hatta ayni siniftayken beraber diskoya gitmistik, o tribüncü ben tribüncü. Hafif alkol de karisinca isin icine nasil bir ikili olustugunu düsünün. O almanca bagiriyodu ben türkce, o Schalke diyodu ben Cimbom. Baya eglenmistik beraber. Simdi ise ayni takimda oynuyoruz, o uzun süredir sakat. Bir gün idmanda geldi ve bana "Eren bu maca gelmelisin, 1860 münihle oynuyoruz" dedi. Ben de zaten Schalke sempatizani olarak dünden raziydim diyebilirim. Kabul ettim.


Mac günü geldiginde heycan falan hic yoktu, haliyle. Galatasaray ile kiyaslamak salaklik olur zaten. Günler öncesinden uykusuz geceler, tribünü hayal etmeler. Özledigimiz arkadaslarla yapacagimiz geyikleri düsünmeler falan. Neyini düsünelim anasini satayim? Kimseyi ne taniyoruz ne de tribünleri hakkinda en ufak bir bilgimiz var. Bildigimiz tek tük tezahüratlar haricinde. Bir de tek türk olmanin slklntlsl vardi icimde. Besiktasli bir arkadasi, Burak´i cagirdim. Kirmadi sagolsun o da geldi benimle.


Freising tren istasyonunda bulusup koyulduk yola. Benim biletim hazirdi zira takim arkadasim ayarlamisti. Burak´ta bilet yoktu ama bilet´in sorun olmayacagi söyleniyodu. Biz de sallana sallana gittik, sanirim saat 17.30 gibi ciktik yola, az yaniliyo da olabilirim. Ama o civardi sanirim. Yol uzak degil tabi. Arabayla 20-25 dakikada Alianz Arena´ya variyoruz bizim buradan. Önce arabayi park ettik sonra merdivenlerden Stad önüne ciktik. Stad 1860´in oynadigi zamanlarki klasik rengine bürünmüstü. Acik mavi parliyodu uzay mekigi gibi. Tamam cok marjinal bisey ama ben begenmiyorum pek. Benim takimimin böyle dis görünüse sahip stadi olsun istemezdim sanirsam. Lastik gibi serefsizim.


Gelelim almanlarin tribün kültürüne. Türk tribün kültürü siyah ise almanlarinki beyaz arkadas, fark cooooooooook. Stad önünde bir kere ayrim falan yok. 1860´lilar ile Schalke´liler ayni yerde, stad önü ise meydan muharrebesine cok müsait. Düsünüyorum söyle, Galatasaray - Bursa veyahut Eskisehir - Fenerbahce, yada Besiktas - Göztepe. Hani ilk bakildiginda cok problemli olan tribünler degil, ayni Schalke ile 1860 Münih gibi. Ama illa bir olay patlak verirdi abi. En gec az sonra anlatacagim seylerden sonra cikardi zaten olaylar.


Sorun olmaz denen Bilet icin yeminle en az 20-30 dakika kuyruk bekledik. 16 liralik biletlerden kalmayinca Burak´a 28 lira olanlardan almak zorunda kaldik. Sonuc olarak yine 16 liralik tribündeydik ikimiz de. Yazik oldu paraciklara ama neyse. Bileti aldik, zaten o ara benim arkadaslar da geldiler. 5-6 kisi takiliyolarmis Münih sehir icinde, icmisler sanirim. Münferit takilmak gelenek mi yoksa ilk defa mi böyle yapiyolar bilmiyorum. Ama sanirim hep böyle. Bizde tayfa ile hareket edilir, toplu sekilde takiliriz genelde. Cünkü mactan önce icip bagirmak adettendir, güzeldir, vazgecilmezdir. Bagirmayi seviyoruz biz, onlar sevmiyolar.


Bu kaniya nerde mi vardim? Giselerde beklerken. Zaten kimin eli kimin cebinde belli degildi. H er iki takimin da rengi mavi anasini satayim. Kim düsman kim dost cözmek zor. En cok biz kötü hissettik kendimizi. Zira bende Galatasaray atkisi, Burakta ise Besiktas atkisi vardi. ultrAslan Avrupa´nin stada girdiginde yaptigi klasik "sssss, sssssssssss, sssssss, sss, ssss" sekli ile ziplamaya calistim. Tek ziplayan bendim, kimse iplemedi tabi. Tip tip bakanlar disinda. Arkadan siraya giren bir kac 1860´li bagirdi biraz, Schalke´li dosltar hic tepki falan vermedi. En cok bizim gücümüze gitti. Bizim girdigimiz Tribün sonucta! Sanirim bu da mantalite farki! "Niye bagirmiyosunuz?" diye sordugumda. "Macta bagirdigimiz yeter" dediler. Kahin olsaydim siktir git yavsak derdim orda ona, macta cok bagiriyosunuz sanki, göt. Neyse.

Dikkatimi ceken bir baska olay ise Almanlarin hayvansi, oha denilecek boy ortalamalari. Arkadas bizim tribünde 1.82 ile en büyüklerdenim. Milletin kelini görüyorum serefsizim. Kendimi cüce hissettim resmen. Ne önümü görüyodum ne arkami. Sanirim boy ortalamalari 1.95 falan. Kavga oldugunda da iyi kacarlar uzun bacaklarla, orasi ayri mevzu ;)

Allianz Arena sözüm ona dünyanin en modern 5 stadindan birisi. Geciniz efendim. Gisede bile bekledik en az 20 dakika. Kontrol vasatti, türkiyede böyle olsa 80bin kisilik stada 120 bin kisi girmezse adiyim, önemli maclarda tabi. Ister cift turnike yap ister biletini girdikten sonra asagiya at. Yani Türk olarak direk düsündügümüz sey buydu. "Buraya bedava nasil girilir?"


Tribünde ilk yari vasatin altindaydik Schalke 04 olarak. Ikinci yarida daha güzeldi. Hatta bir ara costuk Burak ile ikimiz. Türk tribünlerine özgü "heeeeeeeeeeeey" diye giris yaptik besteye. Allah carpsin ki 1 dk. gecmeden gol geldi. Golden sonra yan tarafa parmak gösterip kafa kesme isareti yaptik. O kadar da olacak degil mi? Burak ikinci yari maci birakti yaninda dikilen 30-35 yaslarindaki hatuna sarmaya basladi. Mac sonunda kizin sevgilisine yazdigi mesaji görünce hayalleri suya düsse de o kadarlik muhabbet yeter Burak´a. Takma kardesim "SANA KIZ MI YOK" (klasik mode on)

Hosuma giden beste de vardi, simdi size yazsam bir bok anlamazsiniz. O yüzden yazacagim. Anlamayin :)

"Gelsenkirchen Schalke 1904, für deine farben leben und sterben wir. Du bist das was uns am leben hält, Schalke ist das geilste auf der ganzen Welt"


Bir de kulaklarima inanamadigim bir besteleri vardi. Sonunda "Schade das man dich nicht ficken kann" diye bagiriyolardi. Zaten o dumur ile bestenin diger taraflarini hic dinleyemedim, yalan yok. Zira o bölümde söyle diyolar "Seni s...kememek cok üzücü" (kendi takimi icin cinsel icerikli beste, ama nefretten degil asktan. cinselligi güzel bisey olarak yorumluyolar. cok ilgincime gitti sayin seyirciler. bizde olsa kiyamet kopar. allah koruusn zaten öyle besteden) Türk tribünlerinden irak ola, yada Galatasaray tribünlerinden diyelim. Diger tribünlerde görsem pis dassak gecerdim eheheüheühe.


Almanlar bagirmak yerine sarki gibi söylemeyi yegliyolar. Tek koltukta 2 kisi yada 3 kisi durma kültürü yok. Herkesin yeterince yeri var. Belli basli insanlar sürekli bagiriyolar, digerleri canlari istediginde katiliyo. Sette 2-3 kisi var, ikisini simdi yolda görsem hatirlarim. Kafaya tokmak atma olayi yok. Galatasaray atkimla girdim ama kimse "gik" demedi. Ya anladilar tehlikeli oldugumu ve tirstilar, yada bosver kendi halinde takilsin dediler. Ama bazi Schalkelilerden cok bagirdim lan valla, utansin pezevenkler. Mactan sonra sesim gitmedi, anladim ki ben Galatasaray maclarinda bagirmiyorum arkadas. Resmen bögürüyorum. Nitekim ilk yarida ses mes kalmiyo, Cimbomuma can feda hic pisman degilim. Ama Schalke icin bagirirken kendimden azcik utandim. Bunlar kim lan dedim icimden.


Halil Altintop top kaybettigi zamanlar küfür ettim, duymadi ama beni. Mac bitince direk cikmadik, tayfalarinin dagilmasini bekledik. Cikanlar Galatasaray atkisina baktilar öküz gibi, bir allahin kulu sormadi ne bu diye. Atki alamadim en cok yandigim nokta da o oldu. Cikista bagirma kültürü de yok almanlarda. Sanirim aramizdaki en büyük fark bu. Bizde maclar cok daha uzun sürüyo, almanlarda ise 90 dakikadan ibaret.


Genel olarak baktigimizda bu mactaki Schalke tribünü ultrAslan Avrupa´nin eline su dökemez. Neden ultrAslan Avrupa diyorum? Cünkü icinde aktif olarak bulundugum ve iliklerine kadar tanidigim kendi grubum oldugu icin. Digerlerini pek tanimiyorum, beni baglamaz da.


Gerci mac carsamba gecesi oynandi, hafta ici olmasina ragmen baya kalabalikti. Deplasman tribünü fulldü hatta. O bakimdan tebrik´i hak ediyo Schalke taraftari.


Böylece bir mac daha bitmis oldu bizim icin. Dönüs yolunda kaide alinacak bir mevzu yoktu cünkü.


Saygilar

2 yorum:

  1. hehe güzel anlatmissin da stada giderken otobanda yedigin 5 burger'i es gecmeseydin ya :D

    benim versiyon da yakinda blogumda olur ;)

    YanıtlaSil
  2. senin yedigin boklarin yaninda ben 5 burger yemisim ne var? :)

    YanıtlaSil