Okulun icinden...

Bugün cok ilginc bir olay oldu yine. Daha dogrusu laf sokma mi desek. Ingilizce dersindeyiz, günün son dersi. Saat olmus 3 bucuk anasini satayim. Ögretmen de artik laylaylom takiliyo falan. Hatta o kadar laylaylom ki sinifta müzik dinliyoruz sesli sesli. Kimse dinlemiyo artik kadini. Neyse bu gariban hala ders yapmaya calisiyo, gecen hafta kagit vermisti bize üstünde ingilizce biseyler yaziyo iste. Ama ortami görceksiniz is cigirindan cikmis resmen. Ben de sira arkadasim yunan Ioanis ile geyik yapiyodum kadin geldi ve "take out your worksheet" dedi. Ben de "what? shit???" diye sordum ilk. Kadin gülümsedi ve uzaklasti yanimizdan. Ben bütün dosyalari falan bi güzel koymusum cantama saatin 16.05 olmasini bekliyorum, cikarir miyim tekrardan be kadin? Cikarmadim tabii. Sonra bu döndü dolasti tekrar geldi. Ve hafif gülümseyerek "come on, take it out" -türkce meali- "hadi cikar artik onu" dedi. Valla hic tarzim degildir böyle laf sokmalar, ama öyle bir orta yapti ki. Gögsümle kontrol edip bos kaleye yuvarlicam hani, öyle. Ben de pozisyonu harcamadim gol yaptim. Almanca söyle dedim "doch nicht vor allen leuten", yani "herkesin önünde olmaz". Sinifta öyle bi kopus oldu ki, kadin bile güldü bu dedigime. Yanimdaki ve önümdeki öküzler toparlayamadilar zaten kendilerini, yerlerde süründüler artik. Ben de güldüm baya. Sonradan ise bir utanc cöktü ki sormayin. Utandim resmen, hic tarzim degildir böyle seyler aslinda. Ama belirttigim gibi böyle ortaya da voleyi cakmazsan gün gelir yedek kulübesine mahkum olursun. Kusura bakmayin Kolmannsperger ögretmenim :)