18 Oca 2010

Calismanin faydalari

Gecen persembe sergi vardi Nürnberg taraflarinda. Sergi dedigime bakmayin farkli bisey. Farkli farkli firmalar yeni ürünlerini tanitiyolar. Milka´tan tut, Jakobs´a, Trulli´ye, Rinho´ya. Bizim market sahipleri de gelip önce geziyolar sergiyi. Ardindan da marketlerinde satmak istedikleri ürünlerin siparislerini veriyolar. Nasil mi veriyolar? Iste orda bizim isimiz basliyodu. Siparisi mavi bi cihaz ile verebiliyolar. Bizde de 100 küsür cihaz var. Önce gelip bizden cihazi aliyo insanciklar. Biz de kimin hangi saatte kac numarali cihazi aldigini not ediyoruz. Siparisleri ürünlerin standlarina gidip ordan cihaza geciriyolar. Sonra tekrar bize geliyolar biz de bilgileri bilgisayara aktarip ardindan da marketlerinin bilgisayarina yolluyoruz. Cok zor bir is degil, simdi pek bi komplike geliyo kulaga/göze. Son kez kontrol etmeleri icin tekrar veriyoruz cihazi onlara ve sonunda da cihazi gelip teslim etmelerini rica ediyoruz. Konu bu degil zaten. O günün en güzel yani sergi bitiminde arta kalan mallari tekrar geri götürmek istemeyen firmalar! Batan geminin mallari misali herseyi hediye ediyolar. Abartisiz 100-150 Euroluk hediye almisimdir. Enerji icecegi, Camasir ilaci, kil yün tüy. Torbalari tasiyamaz oldum harbiden. Tabi bazi cimriler de yok degil. Gidip rica edilmesine ragmen hicbir sey vermeyen götoslara selam olsun! Sizin ürününüze kalmadik.


Wasabi´li cips gibi ilginc seyler de yok degildi. Ama size tavsiyem. Sakin almayin bu cipslerden. Recep Ivedik misali saliverirsiniz lesi. Ben zor tuttum. Migdem magara gibidir her boku yerim. Her yigidin harci degil ama gercekten.


Günün bir baska artisi pek yorulmadan, üstelik bi kamyon hediye alarak mesai yapmam oldu. 08.30´dan 20´e kadar sürdü hemen hemen. Tabi 3 saat yolda gecti.

En nihayetinde degisik bir gün oldu. Böyle sergilerin (sergi diyorum ama dogru mu diyorum bilmiyorum) (bknz. piroblem in the tirensleysin) cok olacagi söylendi bana. Bu da REWE´de meslek yapmanin artilarindan biri. Herkese tavsiye edilir :)


Bugün de "Qualitätsmanagement" yani "Quality Management" (cok aciklayici oldu lan hehehe) yani "kalite kontrolünde" idim. Salliyorum artik biseyler hor görmeyin. Ugur dündarlik oyunu da diyebiliriz aslinda. Uzun beyaz bi yelek ile doktorlardan asagi kalir yanim yoktu. Nitekim bazi tanidiklar da gördü zaten beni o halde :D Burayi okuyo mu bakalim. Onu da test etmis oluruz böylelikle. Her neyse.

Cok zevkliydi bugün de. Adamin nelere dikkat ettigini gördükce sasirdim. Günün bombasi ise marketin birinde tuvalette gördügümüz kahve makinasiydi. Icimden dedim bu anca benim memleketimde olur lan diye ama almanyada da ilginc seyler oluyomus demek ki. Markette sadece bir türk calisiyodu cünkü gördügüm kadariyla. Türkler cok olsaydi sasirmazdim :)


Umarim böyle degisik atraksiyonlarla devam eder, canimi slkmaz bu meslek.


"Seni versinler ellere, beni vursunlar"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder